Alüminyuma bağlı hastalıklar, silika ve alüminyum silikat maruziyeti riski taşır. Alüminyumla ilişkili akciğer parenkim hastalığının patogenezi açık değildir. Maruziyeti olan işçilerde alüminyum lifleri akciğerde 4 yıldan uzun süre kalır. Alüminoz da diğer pnömokonyozlar gibi alveolit ile başlamaktadır
Alüminyum
Alüminyum, Gümüş beyaz, dövülebilir, bükülebilir bir metaldir. Reaktivitesi nedeniyle doğada serbest olarak bulunmaz, alüminyum oksit, hidroksit, florit, klorit, bromit, sülfat, nitrat ve silikatlar halinde bulunur. Yerkürede en çok bulunan metaldir.
Alüminyuma Bağlı Hastalıklar
Ana kaynağı boksit cevheridir, açık madenlerden çıkarılır, silika ve alüminyum silikat maruziyeti riski taşır. Cevheri yıkanır, öğütülür, sıcak kostik solüsyonunda eritilir ve sonuçta alumina (Al2O3) çöküntüsü elde edilir (Bayer işlemi). Alumina, redüksiyon hücrelerinde (karbon kaplı çelik konteyner) elektrotermal işlem uygulanarak alüminyuma çevrilir. Bu hücre veya kaplar, bir odada (Potroom) yan yana sıralanırlar. İşlem sırasında karbon monoksit, karbon dioksit, polisiklik aromatik hidrokarbonlar, alüminyum florid ve partiküller salınır. Boksit arıtma, primer alüminyum üretimi, metalurji sanayi, kaynakçılık, sentetik zımpara üretimi, patlayıcı ve havai fişek üretimi önemli maruziyet alanlarıdır. Alüminyum öğütme, cilalama işlemleri sırasında, cam, seramik, lastik üretiminde de maruziyet söz konusudur.
Alüminyumun Etkileri
Alüminyuma Bağlı Hastalıklarda alüminyumla ilişkili akciğer parenkim hastalığının patogenezi açık değildir. Maruziyeti olan işçilerde alüminyum lifleri akciğerde 4 yıldan uzun süre kalır. Alüminoz da diğer pnömokonyozlar gibi alveolit ile başlamaktadır. Alüminyum partiküllerinin fiziksel özellikleri, yüzey alanı, fibröz yapısı biyoreaktivitesinden ve fibrojenitesinden sorumlu olabilir. Birlikte bulunduğu maddelerin, alüminyum işçilerinde gelişen akciğer patolojilerine katkısı olabilir. Potroom astımı, allerjik değil inflamatuvar bir süreçtir.
Klinik Değerlendirme
Alüminyuma bağlı hastalıklar akciğer üzerine pek çok etkisi vardır. Bunlar Potroom astımı, kronik bronşit, pulmoner fibrozis, granülomatöz akciğer hastalığı, akut trakeobronşit, pnömoni ve pulmoner ödemdir. Granülomatöz hastalık, fibrozisin erken bulgusu olabilir. Alüminyumla ilişkili fibrozis, interstisiyel pnömoninin eşlik ettiği mikst toz pnömokonyozu olarak tanımlanmaktadır (Shaver hastalığı, alüminyum akciğeri). Alüminyum oksit ve silikanın birlikte işlendiği alüminyum zımpara sektöründe görülen ilerleyici, non-nodüler interstisiyel fibrozisdir. Solunum etkileri ciddidir.
Pnömotoraks, amfizem gibi komplikasyonları vardır. Alüminyum oksit, serbest silika ve demir içeren yoğun dumanın inhalasyonuna bağlıdır. Duman, solunabilir çapta partiküllerden oluşur. Patoloji alüminyum oksitten çok serbest silika partiküllerine bağlıdır. Geçmişte sık görülen bu tabloya, kontrol önlemleri nedeniyle, bugün çok rastlanmamaktadır. Alveoler proteinozis bildirilmiştir. IARC tarafından Grup 1 kanserojen (PAH’lar ve silikaya bağlı) olarak bildirilmiştir. Akciğer ve mesane kanseri ile ilişkisi iyi bilinmektedir. Kesin olmamakla birlikte lösemi, pankreas, böbrek ve beyin kanseri sıklığını da artırabilir. Alüminyum döküm işçilerinde kognitif fonksiyon bozukluğu, unutkanlık, koordinasyon zorluğu, ayrıca kronik diyaliz hastalarında alüminyum birikimine bağlı Alzheimer hastalığı bildirilmiştir.
Pulmoner etkiler maruz kalınan alüminyum formuna ve işlemin evresine bağlıdır. Alüminyum akciğeri, başlıca üst ve orta loblarda yer alan diffüz interstisiyel fibrozis ile karekterlidir. İlerlemiş olgularda subplevral büllöz amfizem gelişir ve pnömotoraks riski artar. Akciğer dokusunun histolojik incelemesinde ciddi subplevral ve interstisiyel fibrozis, skar amfizemi ve dev hücreli granülomatöz pnömonitis görülür.
Potroom astımı; Potroom ortamındaki güçlü solunum irritanlarının (hidrojen florid, kükürt dioksit, vanadyum floridler) tetiklediği bir bronş aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Öksürük, dispne, göğüste sıkıntı hissi, hırıltılı solunum gibi semptomlar vardır ve genellikle ortaya çıkması maruziyetten 4-12 saat sonrasına kadar gecikir. Erken reaksiyon da görülebilir. Atopi ve astım öyküsü ile ilişkilendirilemez. Maruziyet sonlanınca olguların çoğunda semptomlar geriler. Ancak olguların üçte ikisinde nonspesifik bronş aşırı duyarlılığı kalıcı olur ve semptomlar senelerce devam eder.
Tanı
- Anamnez
- Plazma ve idrar alüminyum ölçümleri, akut maruziyetin göstergesidir.
Alüminoz
- Semptomlar: Dispne, kuru öksürük (erken dönemde semptom olmayabilir).
- Klinik bulgular: Dinlemekle krepitan raller (erken dönemde bulgu olmayabilir).
- SFT: Restriktif veya mikst tipte bozulma
- ACG: Alüminozin erken bulgularını göstermekte başarılı değildir. Küçük nodüller ve düzensiz opasitelerden oluşan hafif interstisiyel
- YRBT: ACG’den daha duyarlıdır.
Potroom astımı
- Semptomlar: Göğüste sıkıntı, nefes darlığı, öksürük, hırıltılı solunum atakları; bazen hemen, bazen maruziyetten saatler sonra görülür. Semptomlar tekrarlanan maruziyetlerle sıklaşır, işten uzaklaşmakla azalır.
- Klinik bulgular: Dinlemekle ronküsler
- SFT: Bronkodilatörlerle düzelen obstrüksiyon bulguları vardır. Nonspesifik BPT pozitifdir. PEFR takibinde değişkenlikler gözlenir. İşyeri provokasyonu
Tanısal Testler
- ACG: Radyolojik görünüm, tepeden tabana kadar, yan filmlerde retrosternal ve retrokardiyak alanlarda da gözlenen eşit şekilde yayılmış ince veya küçük yuvarlak opasitelerden oluşur. Buzlu cam görünümü olabilir. Mediasten gölgesi genişler. Bazallerde amfizematöz değişiklikler Hiluslar yukarı ve arkaya yer değiştirir. İleri dönemde bal peteği görünümü ve spontan pnömotoraks görülebilir.
- YRBT: Başlıca üst zonlarda küçük yuvarlak opasiteler görülür. Orta, alt zonlara yayılabilir. Büyüklükleri 3 den fazla değildir. İnterlobüler septal kalınlaşmalar vardır.
- SFT’de restriktif ve obstruktif etkilenme ile beraber, diffüzyon kapasitesinde azalma bulguları vardır.
Önleme
Genel mühendislik önlemleri esastır. Korunmada erken tanı ve iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması (gerekirse OSGB desteği) önemlidir. Ancak akciğer grafisi erken tanıda çok başarılı değildir. Uzman gözler tarafından değerlendirilmeli, yüksek riskli gruplarda belirli aralıklarla YRBT taramaları düşünülmelidir. Plazma ve idrarda alüminyum düzeyi ölçümleri maruziyetin göstergesidir. Alüminyum kaynakçılarında, genel topluma göre, 3-10 kat yüksektir. Spirometri, ACG gibi astım dışında erken bulgu vermeyebilir.
Kaynak: Neden İş Güvenliği